Prof. Dr. İlber Ortaylı, camiye çevrildikten sonra ziyaretçi sayısı artan Ayasofya için bazı uyarılarda bulundu. “Yoğun ziyaretçi vaziyeti kabul edilemez” diyen Ortaylı, “Ayasofya herkesin elini kolu sallayarak geçeceği bir yol değildir. Zira altındaki dehlizler, atık ve nem sularını taşıyacak suyolları, havalandırma sistemi bu kadar ziyaretçiyi taşıyacak güçte değil” dedi.
“Ayasofya, Müzeler Genel Müdürlüğü için bir gelir kapısı olamaz” diyerek sitem eden Prof. Ortaylı, “Ziyaretçi sayısına acil müdahale gerekir” çağrısında bulundu. Ortaylı, “Ayasofya’da gündelik hayatın içinde tuvaletler ve musluklar kurulamaz. Büyük sebiller gibi su dağıtan yerler kurulamaz” diye yazdı.
Ayasofya’nın beşeriyetin hâlâ ayakta olan, kullanılan ve orijinal yapısıyla korunan en eski mabet olduğuna dikkati çeken Otaylı, özetle şunları kaydetti:
“Hâlihazırda minarelerin restorasyonu söz konusu; bu doğrudur. İhmalden dolayı meydana gelebilecek herhangi bir çöküntü ve yıkılma esere de zarar verir. Bu yüzden taş taş yeniden inşa edilecek. Yoğun ziyaretçi vaziyeti ise kabul edilemez. Zira camiye çevrildikten sonra buraya gelen kişi sayısının yıllık üç milyon olduğu söyleniyor. Bu rakama turistler dahil değil.
“Şurası bir gerçek Ayasofya herkesin elini kolu sallayarak geçeceği bir yol değildir. Zira altındaki dehlizler, atık ve nem sularını taşıyacak suyolları, havalandırma sistemi bu kadar ziyaretçiyi taşıyacak güçte değil.
“Ayasofya, Müzeler Genel Müdürlüğü için bir gelir kapısı olamaz. Restorasyonu da Vakıflar’ın bütçesini aşacak kadar yüksek bir meblağ ister. Ziyaretçi sayısına acil müdahale gerekir. Hatta giriş ve görüşleri zaruri olan sanat tarihçisi, tarihçi, arkeolog gibi bilim insanları, büyük dinler dünyasının temsilcileri, Müslüman dünyanın din adamları, devlet adamları ve memurların oluşturduğu yıllık 20-30 bin kişilik bir kitle bile buranın ziyareti için kalabalık olabilir.
“Ayasofya’da gündelik hayatın içinde tuvaletler ve musluklar kurulamaz. Büyük sebiller gibi su dağıtan yerler kurulamaz. Klasik Osmanlı sebili ile bugünkü tuvaletlerin tükettiği ve sızdırdığı su aynı değildir. İnsanlık 1500 senedir Ayasofya’ya kısa bir süre için uğruyor. Def-i hacet için Ayasofya’nın tuvaletlerini kullanmanın akıl kârı yanı yoktur. Her giren sebil ve tuvaletleri kullansa bu binanın altındaki kanalizasyon sistemi bunu nasıl taşıyacak? Düşünülmesi lazım.”
Ortaylı yazısına ayrıca, “Aya İrini’de artık konser verilmemelidir, hatta seminer ve konferans yapılması da beklenemez. Aslında Aya İrini’nin çoktan tam restorasyonla kapatılması gerekirdi” notunu düştü.
Sözün kısası bütün bu kanalların elden geçirilmesi, temizlenmesi ve acil restorasyonu da şart. Binanın kendisi için de bu devamlı yapılacak bir işlem. Ayasofya, Müzeler Genel Müdürlüğü için bir gelir kapısı olamaz. Restorasyonu da Vakıflar’ın bütçesini aşacak kadar yüksek bir meblağ ister. Ziyaretçi sayısına acil müdahale gerekir. Hatta giriş ve görüşleri zaruri olan sanat tarihçisi, tarihçi, arkeolog gibi bilim insanları, büyük dinler dünyasının temsilcileri, Müslüman dünyanın din adamları, devlet adamları ve memurların oluşturduğu yıllık 20-30 bin kişilik bir kitle bile buranın ziyareti için kalabalık olabilir. Aya İrini’de artık konser verilmemelidir, hatta seminer ve konferans yapılması da beklenemez. Aslında Aya İrini’nin çoktan tam restorasyonla kapatılması gerekirdi.