Neden hep yorgun hissediyoruz?

Sabahları son saniyeye kadar uyukluyor, bir türlü ayılamıyor musunuz? İşlerinizi yürütmek için eskisi kadar enerjiniz yok mu? Gün içinde kendinizi hep bitkin mi hissediyorsunuz? Kronik yorgunluk sendromunun ya da kendini bu belirtilerle gösteren başka bir hastalığın pençesine düşmüş olabilirsiniz. İşte şüphelenmeniz gerekenler…

Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız ilk yapmanız gereken genel bir sağlık muayenesinden geçmek. Doktorunuz yorgunluğunuzun nedenini belirlemek için bazı test ve ölçümler isteyebilir. Bunun dışında sürekli yorgunluğun başka nedenleri de var. İşe bunların sizde olup olmadığını anlamaya çalışarak başlayabilirsiniz.

Yetersiz uyku

Uyku eksikliği, kronik yorgunluğun bariz bir nedeni gibi görünebilir ama aynı zamanda geçici yorgunluk hissinin de yaygın bir sebebidir. Uykusuzluk, bir sağlık sorunu olacak kadar ciddi boyutlara gelmediğinde bile iyileştirme yolunda adımlar atmanızı gerektirir. Öncelikle uyku ihtiyacınızı belirlemeye çalışın. Ortalama bir yetişkinin gecede 8 saat ihtiyacı vardır ancak şunu unutmamalı ki çok az insan bu ‘normal’ çerçevesinde. Bu sorunu kendi başınıza çözemediğinizde ciddi olarak uzman yardımı almayı deneyin çünkü uyku, sağlıklı bir hayatın temeli.

Depresyon

Depresyonun, beyinde nörotransmitter olarak adlandırılan duygudurum düzenleyici kimyasallarda anormalliklere neden olduğu düşünülüyor. Depresyonu olan kişiler ayrıca uyku ve enerji seviyesiyle ilgili de sorun yaşama eğiliminde oluyor. Gece uykuya dalmakta veya sabahları uyanmakta zorluk çekebiliyorlar. Genellikle halsiz ve motivasyonsuz hissediyorlar. Üzgün, işe yaramaz, değersiz veya suçlu hissetmek, bir zamanlar zevk alınan aktivitelere ilgiyi kaybetmek, iştah veya kilo durumunda değişiklikler de diğer belirtiler. Kendinizde bu tür işaretler hissettiğinizde vakti geçirmeden profesyonel yardım alın. Çünkü tedavi edilmeyen depresyon sadece yorgunluğa yol açmaz, hayatınızın her alanını olumsuz etkileyebilir.

Kansızlık

Vücudunuzda normalden daha az sayıda kırmızı kan hücresi varsa veya hemoglobininiz düşükse kansızlık (anemi) sorunu yaşıyorsunuz demektir. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerine rengini veren madde. Bu madde çok az olduğunda ya da yeterli kırmızı kan hücresi yani alyuvar olmadığında, vücut yeterince oksijen alamıyor; bunun sonucu olarak da kendimizi yorgun veya zayıf hissediyoruz. Ayrıca soluk cilt, nefes darlığı, baş dönmesi veya baş ağrısı gibi belirtiler de yaşayabiliyoruz. Tek başına demir eksikliğinin de kronik yorgunluğun bir nedeni olduğu düşünülüyor. Basit bir kan testiyle kansızlık sorunu yaşayıp yaşamadığınızı öğrenebilir, doktorunuzun önereceği takviye ve ilaçlarla çözebilirsiniz.

Hipotiroidi

Tiroit bezinin yeterli tiroit hormonu üretemediği bir hastalık bu. Kadınlarda daha fazla görülüyor. Tiroit hormonları metabolizmayı kontrol ediyor. Seviyeler düşük olduğunda yorgunluk, kilo alma ve üşüme gibi belirtiler yaşanabiliyor. Hipotiroidi ve depresyon belirtileri birbirine çok benzer olduğu için ikisini karıştırmanız da mümkün. Yine basit bir kan testiyle tiroit bezinizin normal çalışıp çalışmadığını belirleyebilir, aksilik varsa tedaviye başlayabilirsiniz.

Kalp hastalığı

Kalp hastalıkları, özellikle de kalp yetmezliği, kendinizi sürekli yorgun hissetmenize ve egzersizi kaldıramamanıza neden olabilir. Bu durumda kalp, oksijenli kanı vücuttaki kaslara ve diğer dokulara başarıyla pompalayamaz. Yürümek veya küçük bir torba taşımak gibi günlük aktiviteleriniz bile zorlaşabilir. Kalp hastalığının diğer olası belirtileri arasında göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma ve nefes darlığı olabilir. Bu belirtileri hissettiğiniz anda, özellikle ailenizde de bu hastalık varsa bir doktora başvurun.

Uyku apnesi

Kabaca ‘uykuda solunumun durması’ olarak tanımlanan bu hastalık bu. Kişi uyurken, nefesi birkaç saniyeden bir dakikaya kadar değişen sürelerde durabilir veya sığ nefes alabiliyor. Bu duraklama ve sığ nefesler, dakikada 30 defaya kadar bile görülebiliyor. Nefes alışverişi genellikle bir horlama veya boğulma sesiyle birlikte normale dönüyor. Bu tempo haliyle kişinin uykusunu çok bozabiliyor. Bu bozuk ve kalitesiz uyku da gündüzleri uykulu olma halinin nedeni olabiliyor. Uyku apnesiyle ilişkili diğer beilrtiler arasında sabah baş ağrıları, hafıza sorunları, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, depresyon ve uyandıktan sonra boğaz ağrısı bulunuyor. Uyku apnesi ciddiye alınması gereken bir sorun, mutlaka bir doktora başvurun. Tedavi edilmemesi halinde sadece yorgunluğa değil, kalp hastalığına, felce ve hatta ani ölüme yol açabileceğini unutmayın.

Hepatit

Hepatit çeşitli enfeksiyonlardan obeziteye kadar türlü türlü nedenlerden kaynaklanan karaciğer iltihabı. Karaciğer vücutta toksinlerin parçalanmasından kanın pıhtılaşmasını kontrol eden proteinlerin üretilmesine kadar vücutta birçok önemli işleve hizmet ediyor. Karaciğer iltihaplandığında, bu önemli süreçler durma noktasına gelebiliyor. Yorgun olmanın yanı sıra hepatitle karşılaşabileceğiniz bazı belirtiler arasında sarılık da bulunuyor. Kolayca yapılan karaciğer fonksiyon testleriyle sebebin bu olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Diyabet

Diyabet, vücudun yeterli insülin üretmediği veya onu gerektiği gibi kullanamadığı bir hastalık. İnsülin, pankreas tarafından üretilen ve glikozun enerji üretiminde kullanılmak üzere vücudun hücrelerine girmesine yardımcı olan bir hormon. Diyabetin sürekli yorgun hissetmeye neden olmasının birkaç nedeni var. Diğer semptomları arasında ise sık idrara çıkma, aşırı susama, açıklanamayan kilo kaybı, aşırı açlık, ani görme değişiklikleri, ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma, kuru cilt, yavaş iyileşen yaralar veya normalden daha fazla enfeksiyon bulunuyor. Basit bir kan şekeri testi yaptırarak durumu kontrol altına almaya giden yolda ilk adımı atabilirsiniz.

Kronik yorgunluk sendromu

Dinlenmeyle düzelmeyen ve fiziksel veya zihinsel eforla daha da kötüleşebilen yoğun yorgunluk durumuyla kendini belli eden bir hastalık. Bu duruma neyin sebep olduğu tam bilinmiyor. İnsanı elden ayaktan düşüren yorgunluğa ek başka belirtiler de var: Kısa süreli hafıza veya konsantrasyonda bozulma, kas ve eklem ağrısı, baş ağrıları, hassas lenf bezleri ve sık sık boğaz ağrısı şikâyetleriniz varsa şüphelenebilirsiniz.